SOCIAL MEDIA

Love List

29 Nisan 2015 Çarşamba

Bir İş Görüşmesinin Ardından…


Hiç aklımda yokken blog için yazı yazmak bugün, başıma gelen bir olay üzerine bu yazıyı yazmaya karar verdim. Paylaşacak hiç kimsem yoktu çevremde ama ben anlatmasam, bu olayın bendeki izlerini duygularımı ve sonunda aldığım kararı söylemesem bu geceyi sabah etmem nasıl mümkün olurdu ki?
Yaklaşık olarak altı aydır işsizim ki bunu beni takip edenler bilir, bu süre boyunca çeşitli görüşmelerim olmasına karşın hala iş bulabilmiş değilim.
İşte bu yazıyı yazdığımı bugünde yani Nisanın 29 da yine bir iş görüşmem vardı. İç denetim yöneticisi pozisyonu için. Ben iç denetçi olarak yaklaşık yedi senlik bir iş tecrübem vardır. Yani pozisyon için ilk bakışta uygun olarak rahatlıkla görülebilirim. Ayrı yeten mali müşavirlik belgemi de almak üzereyim.

İlk önce firmaya gidişimi paylaşayım, firmanın bulunduğu bölge sanayi bölgesi ve toplu taşımanın geçmediği bir yer.
Tabii ben iş görüşmesine gideceğim diyerekten klasik bir giyim tercih edip elimden geldiğince özenli hazırlandım, firmaya nasıl gideceğimden haberim yoktu bu süreçte. Çalışmadığım için harcamalarımı dikkat ettiğim için gidebileceğim yere kadar minibüs ile gidip geri kalan yollu yürümeye karar verdim.
Bunu şundan söylüyorum niye taksiye binmemiş ki diyen olabilir, işte bu sorunun cevabı olsun diye.
İşte firma ya giderken ülkemde bir bayan olmanın tüm güzelliklerini yaşadım.
Yanımdan geçen özel arabaların dikkatli ve manidar bakışları, sarı damperli kamyonların kornaları eşliğinde firmaya ulaştım.
Yürürken yaşadığım bu olaylar için şunu belirteyim ki normal bir ülkede bunu belirtmek bile gereksiz ise de bir Ortadoğu ülkesinde yaşayan ben bun söylemek gereksinimi duyuyorum, üzerimde bulunan elbise diz altımda çoraplarım tenimi belli etmeyecek koyuluktaydı.
Elbisemin yakası da kapalıydı.
Tek dikkat çekici olduğunu düşündüm ayakkabılarımın topukları idi.
Ama bizde yürüyen kişinin dişi olması yeterliydi değil mi gerisi teferruat!
Bu motivasyon eşliğinde firmaya ulaştım.
Firmaya ben kariyer.net üzerinden oldukça detaylı bir iş başvurusu formu ile başvurmuş olmama rağmen firmada olduklarını iddia ettikleri insan kaynakları departmanı bu iş başvuru formunu kaybetmiş olup, bana nerden başvurdunuz kimin aracılığı ile başvurdunuz diyerek başvurumu bulmaya çalıştı.
Ben ilgili kişinin formu bulmasını beklerken, yaklaşık otuz dakika, bana firma fabrika olduğundan işçiler için hazırlanmış ve benim başvurduğum pozisyon ile hiçbir ilgisi olamayan bir başvuru formu doldurtmaya çalıştı. Zaten gelirken yaşadıklarımda oldukça gerilmiş olan ben en sonunda size detaylı bir cv yolladım bu başvuru formu yönetici departmanı için başvuran bir aday için sizce uygun mu diye tepkimi koydum.
 Sonra yaşanacakları bilseydim o an oradan ayrılırdım.
En sonunda cv bulundu, bu kadar süreçte kutsal kase bile bulunurdu ama …
Artık görüşmeye gireceğimi sandım, zaten 30 dakikadan fazladır bekliyordum, toplantı odasında da tamamlamam gereken bir çilem olduğunu bilmeden.
Normalde geçmeleri fazla önemsiden biri değilimdir. Ancak bu durumda gelen kişi bir misafirdir benim gözümde, eğer bekletmek mecburiyetinde kalıyorsak en azından bir ikram teklifinde bulunulması, bunca zamandır çeşitli görüşmeler yapmış, bulunmuş biri olarak benim bildiğim doğru dur. Yanımdan geçen, servis görevlisi içeriye devamlı bir şeyler götürmesine karşın bana bir teklifte dahi bulunmadı, o kadarda susamıştım halbuki.
Bir aralık insan kaynaklarında çalıştığını iddia eden kişi yanıma gelip bana kişilik formu doldurttu. Şimdi formun görüntüsünü almadım diye o kadar pişmanım ki, okullarda bir kişilik testi nasıl olamaz sorunsun en güzel cevabı idi bu form. İçindeki soruların iki tanesini cevap dahi vermedim. Çünkü benim dini inancıma tamamı ile tersti. Hatta sorunun karşısına HAŞA! Yazmamak için kendimi zor tuttum.
Öldüğünüzde kesinlikle cennete gideceğinizi düşünüyor musunuz? Bu soruya ne cevap verilir ki… Kim evet ben cennetliğim der?
Diğer soruda bu minvalde isi ama tam olarak aklımda kalmadı, kendimi yaradan yerine koyup cevap verilmesini isteyen bir soru daha insanın kişiliğini nasıl ölçer?
Veya ölçülen nedir bu soru ile…
Kişilik envanteri adın verilen ama benim hiç tanımlamada bulunamayacağım formun doldurulması ile görüşme başladı .
Nihayet…
Görüşmeye giren üç kişi vardı; ikisi bayan ve genç, diğeri de mali müşavir olduğunu iddia bir beydi eden biri idi.
Özellikle görüşmede beni rahatsız eden, hatta sonrasında sinirlerimi bozup ağlamam neden olan bu bey ki bey sıfatı onun için fazlalık olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Görüşmede başta ki iş ile ilgili detaylarda hafif ukalalık yapsa da, önemsemedim. Ama gittikçe haddini aşmaya başlayınca konuşma yaklaşık olarak şu şekilde gelişti.
Ben master eğitimimi okulumu bitirdikten yaklaşık olarak on iki süre sonra başladım. Neden bu kadar uzun bir ara vermişim? Aklım nerdeymiş? İş görüşmesi içinde olabilecek bir sorumudur bunlar. Bunca senelik deneyimim içinde ben buna verecek cevap bulamıyorum. Ben yanıt olarak dediğim; Peki siz bu süreçte ne yaşandı biliyor musunuz? Herkesin hayatı sizin gibi rahat değil beyefendi demek olsa da bu cevap bile beni rahatlatmadı. Bazı şeylere belli bir yaştan sonra eleştirecek bir şey değildir bence çünkü inanın belli bir yaştan sonra o kadar zor oluyor ki…
Ardından mali müşavirlik için niye bu yaşa kaldınız diye sorunca, şaşkınlığımı atıp, sizin gibi bir mali müşavir ile aynı meslekteyim demekten utandığım için beklide mali müşavirlik belgemi almak için bu kadar geç aldım dedim en sonunda. İşlen ilgili sorulan sorulara verilen cevaplarımı beğenmedi bu mu cevabınız dediğinde benim bildiğim bu daha iyisini biliyorsanız siz yapın diyerek görüşme gittikçe gerginleşmeye başladı. En sonunda sizin firma kültürünüz ile benim çalışma kültürüm uymuyor ben başvurumu geri çekiyorum dedim. Ayrıca ukalalık sadece onların bildiği bir şey olmadığını göstermek adına benim istediğim ücreti de firmanızın karşılayabileceğini sanmıyorum diyerek görüşmeyi sonlandırdım.
Görüşme detayları kafamda bu şekilde kaldı, eksiğim vardır ancak fazlam yoktur.
Firmadan ayrılırken de geldiğim yoldan yine aynı şekilde giderek hem ağladım, çünkü bu tarz bir olayı hak etmediğimi düşünerek, lanetler okuyarak, söylenerek ve hatta beddua okuyarak minibüse bineceğim yere kadar geldim.
Bunu okuyan arkadaşıma tekrar hatırlatmak isterim sanılmasın ki yeni mezun, tecrübesiz olduğum. Yaklaşık on seneden fazla bir çalışma hayattım ve yaptığım işte yedi senelik bir filli çalışmam var. Bunları söylemem deki amacım, ben bunları yaşıyorsam yeni mezun iş arayan arkadaşların halini nasıldır demek istemem!
Ve bu durum karşısında yapılacak hiçbir şey yok ilahi adalete havale etmekten başka.
Bu olay bana yeni kararlar arifesine getirdi. Artık ciddi ciddi yurtdışına gitmeyi düşünüyorum. Hayatımın en azından belli bir dönemin insan gibi yaşamak istiyorum. Bunu sadece bugün ki olaydan yolla çıkarak söylemiyorum. O kadar çok şey var ki… Anlatması uzun ve benim için acı verici olur… Belki başka bir gün…
Benden bugünlük bu kadar.
Sevgiler demek isterdim ama inanın moralim çok bozuk bunu yazmak bile içimden gelmiyor.
Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki iyi ki varsınız, paylaşacak kimsem yokken orada sesimi duyan olarak…
Not: Firma adını vermemem deki amacım cevap hakkı doğmasını engellemek adınadır. Çünkü yasal olarak böyle bir hakları mevcuttur. Ancak bana özelde mesaj atarsanız bu firmayı ve görüşmeyi yapan kişilerin adlarını sizlerle paylaşırım. Belki iş görüşmesine bu firmaya gidersiniz de nereye gittiğinizi bilin diye…

4 yorum :

  1. okurken benim bile sinirim bozuldu siz baya soğukkanlı davranmışsınız. nasıl ukala bir yaklaşım şekli bu anlamış değilim. acaba bu soruları soran kişi kendini nasıl üstün görüyorki amaçsız bir şekilde davranıyor ben olsam kafasına bişey atardım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. artık ben şunu kabul ettim ki bu ülke bu tarz insanların ... ve artk uğraşmaktanda laf anlatmaktanda bıktım ... bana artık yol göründü .... bu arada yorumun ve desteğin için çok teşekkürler ... sevgiler ....

      Sil
    2. umarım istediğiniz güzellikte iş imkanı bulursunuz. rica ederim sevgiler

      Sil
  2. amin ... hepimizin hakkında hayırlısı ... benim arık pek umudum kalmasada :(

    YanıtlaSil