Part 1: Çok Uzaklardan Gelen Bir Kargo; Irresistible Hair Extensions…

 

Bugün size çok ama çok uzaklardan gelen bir kargoyu sizlerle paylaşacağım… Ama önce uzun saçla ilgili maceramdan kısa bir özet geçeyim size.

Saç uzatma maceramı blogumu biraz da olsa takip eden herkes bilir… Yok, hızlı saç uzatma kremlerim, yok bakım maskelerim, yok saç dökülmesi için serumlarım, yok kuru saç uçlarım…

Sonuç mu? Tüm bulardan sıkılan bir Dilek ve Dileğin artık kısa olan saçları…

Ama hala uzun saça olan düşkünlüğüm baki, böyle yanımdan uzunnn simsiyah saçlı bir bayan geçtiğinde özenerek ve hatta kıskanarak bakmıyorum diyemem… Şıııttt bu aramızda sır yalnız,kimse duymasın ….

İşte saçımı kısacık kestirdiğim günlerin hemen ertesinde ilginç bir mail aldım, ilginçti çünkü Amerika’dan geliyordu, bir saç firması bana ürün yollamak istiyordu, kullandıktan sonra ürün yorumlarımı blogumda paylaşmak üzere… Ve bende severek bu güzel teklifi kabul ettim. En siyah ve en uzun saçı istedim yollamaları için.

 Burada ufak  bir parantez açmam gerek yanlız. Seçim süreçi benim için sancılı oldu biraz. Neden derseniz site de saçla ilgili o kadar güzel ürünler var ki, çeşitli boylarda, renklerde saçlar. Saç düzleştiricileri ki aklım kalmadı değil, saç tokaları. Bu güzellikler içinde seçim yapmak, kolay olmadı pek. Ama sonunda kararımı verdim. Uzun bir siyah saç istiyordum.

Ve beklemeye başladım. Yaklaşık üç hafta sonra beklediğim kargoma ulaştım…

Kargo hasarsız gelmişti. Ürünler ise düzgün bir biçimde file içinde hava aldırmaz poşetindeydi. Ki ben halen saçları o poşette muhafaza ediyorum.
Buradaki fotoğraf açtıktan sonraki halini göstermekte, yani dağınık görünümün tek sorumlusu benim.

Yumuşak, uçlara doğru hafif dalgalı saçlarım.
Ve olabildiğince siyah.

8 parça var bir poşette, bence yeterli.

Ürün deneyimimi ise… Önümüzdeki haftaya…

Takipte kalın…

Sevgiler…

https://www.irresistibleme.com/

Devamını oku

Trend Kutusu: Asimetrik Oyun…

 

Sıra dışı kesimlerin oyuncu tabiatı, onları sokak stilinin öne çıkan parçalarının yanı sıra formal etkinliklerinizde de ilgi çekici bir tercih haline getiriyor.

Stil Tüyosu

Sıra dışı kesimler, tek ve düşük omuzlar, asimetrik kesim etek ve pantolonlar ile birlikte kullanıldığında bütünleyici bir tavır yaratır. Düşük omuzlarla yetinmek istemeyenler için dikkati yaka kısmına çekecek hareketli modeller iyi bir tercih olacaktır.

Dikkat çekiciliğinin de ötesinde farklı kesimlere sahip parçalar vücudumuzun öne çıkak istediğimiz bölgelerini göstermek, gizlemek istediklerinizi de saklamak konusunda iyi yardımcılardır.

 Not: Bu yazı adl dergisinden 19. sayıdan alınmıştır. Dergi ücretsiz dağıtılmakta ve bende fırsat bulduğumda mağazadan alıp, içindeki güzel bilgilerden faydalanmaktayım.  Bu paylaşımı da bu dergiye ulaşma imkânı olmayan arkadaşlarıma hem dergiyi tanıtmak hem de bu yaz ki stil tüyolarını paylaşmak için yazdım. Umarım hoşunuza gitmiştir.

Sevgiler…

Devamını oku

Kitap; Yatağımdaki Yabancı…

Evlilik Bir Kumardır…

Dört yıl önce Isabel’e mantık evliliği yapmayı teklif ettiğinde Gray vurdumduymaz bir yakışıklıdır fakat artık genç adamın içindeki o çocuksu serseriden geriye eser kalmamıştır.  O artık sırların içine gömülmüş ve kaybolduğundan beri yaptığı şeyler hakkında hep sesiz kalmıştır.

Aşksa Bu Oyunun En Büyük Sürprizi

Isabel’in kolaylıkla başa çıkabildiği o pervasız genç artık yoktur ve bu tutkulu adam ehlileştirilemez gibi görünmektedir. Genç kadın, Gary’in içinde yanan ateşi keşfetmeye cesaret edebilecek ve karşı konulamaz bir yabancıya dönüşen aşığına içini açabilecek midir?

Nefes kesici olmayan tek bir satır dahi yok.

Romance Junkies

Cüretkâr bir biçimde özgün, cesur ve duygusal. Zekice kurgulanış…

Romantic Times

Sylvia Day’in her kadının hak ettiği bir ödül.

Teresa Medeiros

 Bazen içi boş kitaplar okumayı isterim, her kesten her şeyden uzaklaşmak için.

Biraz romantik olursa da iyi olur hani. İşte böyle bir tarz kitap okuma serüvenimde ki bir durak oldu Yatağımdaki Yabancı.

Daha rahat yaşama için yapılmış bir sahte evliliğin gerçek evliliğe dönüşme öyküsü. Öykünün içeriğinde pek bir derinlik yok, zaten bunu da aramıyoruz değil mi bu kitapta?

Kitabın dili akıcı, nasıl başlayıp bittiğini anlamıyorsunuz.

Kitap hakkında diyebileceklerim bu kadar.  Günü geçirmek, her şeyden uzaklaşma isteyenlerin okuyabileceği bir kitap.

Ama sakın ola pek fazla bir şey beklemeyin.

Bir anlık okuma zevki o kadar.

Sevgiler…

Devamını oku

Trend Kutusu: Güçlü Deri…

İddialı tabiatını girdiği her forma yansıtan deri, yine gücünün zirvesinde!

Stil Tüyosu

Deri, bu sezon elbise ve tulum gibi tek parça formlarda sık karşımıza çıksa da, onu dantel gibi sevdiği kumaşlarla karıştırmak da iyi bir fikir. Hareket katmak için, büyük ve iddialı aksesuarlarla bir araya getirmenizi öneriyoruz.

Bu sezon her kuşata kendine yer bulan renkler deriyi de etkisi altına alıyor, ama siz yine de siyahı asaletinden vazgeçmeyin ve renk faktörünü aksesuarlara bırakın. Deri çeketlerin zamansızlığını da en ihtişamlı elbiseyle bile kullanabileceğinizi unutmayın!

Not: Bu yazı adl dergisinden 19. sayıdan alınmıştır. Dergi ücretsiz dağıtılmakta ve bende fırsat bulduğumda mağazadan alıp, içindeki güzel bilgilerden faydalanmaktayım.  Bu paylaşımı da bu dergiye ulaşma imkânı olmayan arkadaşlarıma hem dergiyi tanıtmak hem de bu yaz ki stil tüyolarını paylaşmak için yazdım. Umarım hoşunuza gitmiştir.

Sevgiler…

Devamını oku

Esterel Super Longlasting Eyeliner...

Sonunda aradığım kalem eyeliner!imi buldum diyerek yazıma başlıyorum.

Malum çoğumuzun sorunudur akmayan, bulaşmayan bir eyeliner bulmak.

Hele ki simsiyah olanından.

İşte ben bu aranan göz kalemini buldum.

Daha önce yazısını paylaştığım Mat Kozmetikten gelen hediyelerin içinde olan bu eyelineri bir kere kullandım ve o günden sonra diğer eyelinerlerimin yüzüne bile bakmadım.

Neden mi ?

İlk olarak akma yapmadı, sürdüğüm gibi kaldı… Hatta ilk sürdüğümde devamlı acaba akma yaptı mı diye aynaya bakıp durmuş olsam da ondan sonraki günlerde böyle bir ihtiyaç hissetmedim. Ki bu benim gibi bütün gün makyaj tazelemeden duran biri için çok önemli.

Diğer bir neden de bulaşma yapmaması, göz üstüne sürdüğümde farımda, göz kapağımın üstüne bir renk bulaşması olmadı.

Zaman zaman göz altımda da kullandım. Burada da akma, bulaşma sorunu yapmadı .

Ve kolay sürülmesi tabi…Çok yağlı olmasa da, ki yağlı oranı artıkça bulaşma oranı artıyor, sürümü kolay… bu yönünü de sevdim…

 Siyah, hemde simsiyah bir kalem arayan herkese rahatlıkla öneririm ....

 Hele ki siyahlıyı, bildiğin simsiyah bir renge sahip.

Teşekkürler Esterel…

Teşekkürler Mat Kozmetik…

Diğer ürünlerin yorumları için takipte kalın lütfen,

Sevgiler…

Devamını oku

Kitap; Cam Hücre…

Philip Carter, iyi bir adam; iyi bir işi, derin bir aşkla sevdiği iyi bir karısı var. Tüm felaketlerin sadece başkalarının başına geleceğini sanarak yaşayan binlerce insandan biri. Ruhunun labirentlerinde, kendi zayıflıklarının peşinde koşarken bir tür ‘’ kader nevrozu ‘’ girdabında dönüp duran bir insan.

Ta ki, haksız suçlamalar, cezaevi, morfin, işkence, ihanet ve sonunda kapısını çalan cinayet bütün yaşamını kuşatıncaya kadar… Cezaevindeki taş hücresinden camdan görüşme kabinine, cam morfin şırıngasından herkesi görebildiği ve herkes tarafından görülebildiği yaşamın ‘’ cam hücre ‘’ sine uzanan bir serüven…

Patricia Highsmith, işlemediği bir suçtan altı yıl cezaevinde kalan, başarılı mühendis, Fransız edebiyatına meraklı, klasik müzikten hoşlanan, tüm dünya bir cezaevidir, cezaevleri ise dünyanın abartılı biçimleridir diye düşünen ‘’ iyi aile babası ‘’ Philip Carter’ın hayatındaki ‘’ kara ayrıntılar ‘’ın giderek çoğalmasının soluk kesici hikâyesini anlatıyor ‘’ Cam Hücre’’ de…

Bu kitapla olan tanışma öyküm biraz farklı. Yazarın, yani Patricia Highsmith başka bir kitabının tanıtım yazısını bir edebiyat dergisinde okumam ile başladı bu kitabın öyküsü benim tarihimde.

Yazarın anlatımını, hikâye örgüsünü o kadar güzel anlatmıştı dergi ilk fırsatta kütüphaneye gidip kitabı okuma isteği doğurdu bende. Ama maalesef kütüphanede bu kitap yoktu yazarın sadece bu kitabı alıp okumam için uygundu, diğer kitabı başka bir üyedeymiş çünkü. Bende kaderde bu kitabı okumak varmış diyerek kitabı alıp okumaya başladım. Büyük bir merak ile.

Kahramanın hapishane hayatı, burada yaşadığı dışarı çıkma umutları, cezaevindeki ortama uyum sağlamaya çalışması, otorite ile sorunları ve bunun sonucunda yaşadığı işkence. Sonrada artık burada kalacağını anlaması. Umutlarını yitirip cezaevi ruhuna bürünmesi, birazda morfin yardımıyla. Tüm bunlar olurken dışarıdaki oğlu ve en önemlisi karısı ile yaşadıkları ilk bölümünü oluşturuyor kitabın.

Zaman zaman biraz durgun gitse de yine de merakla okudum. Yazarın tarzı bana biraz farklı geldi doğrusunu söylemek gerekirse. Yazarın olayı kurarken ki felsefesi, hele devrine göre oldukça farklı.

İkinci bölümde ise kahramanımız işlemediği bir suçun cezasını çekip yeni yaşamına başladığı bir yeni başlangıcı anlatıyor. Karısına olan büyük aşkı uzun yıllar nedeniyle aralarına giren şeyler ve bir kişi yüzünden sınanması. Oğluna baba olmaya çalışması ama aralarındaki geçen yıllarının boşluğunu kapatmaması. Ve iş bulması veya bulma çabası. Tüm bunlar ile uğraşırken artık kendisinden alınan adaleti geri verme çabasına girmesi.Ve bende büyük bir şaşkınlık yaratan bir sona doğru gidiş.Yaşanan acımasızlıkların, haksızlıkların bir adamı nasıl değiştirdiğini gözlemlemem.

Ben kitabı sevdim, yazım dili çok akıcı olmasa da. İnsandaki değişimleri, zihinsel değişimi anlatması bakımından. Ama en önemlisi yazarın felsefesini sevdim.

Yani yazarın kitaplarını okumaya devam. 

Peki, siz yazarın kitaplarını daha önce okudunuz mu?

Sizin görüşleriniz nedir? Benimle paylaşır mısınız?

Ve vicdanını bulmaya çalıştı. Ya da olmaması anlamına gelen boşluğu. Vicdanı yok olmuştu. Belki artık hiç yoktu. Cezaevinde insanın vicdanına ne oluyordu?

Peki, bizim kendi cezaevimizde vicdanımıza ne oluyor? 

Bunu hiç düşündünüz mü?

Ben bazen kendi dünyamda yaşanan onca acımasızlıklar içinde zaman zaman vicdanımın köreldiğini hissediyorum. Beni kurtaran ise köreldiğini hissetmem galiba. Bir gün bunu da hissetmesem o gün benim kara ayrıtlarının tüm yaşamımı kapladığı ve her şeyin karanlığa döndüğü andır bence… Şimdilik hayatım duman grisi, dürüst olmam gerekirse eğer…

Cam hücremden bloguma açılan bu pencereden karanlıkları beraber azaltmak dileği ile,

Sevgiler…

Devamını oku

Trend Kutusu: Işıltı Faktörü…

Gösterişli dokuların oynadığı bu göz alıcı oyunda tevazuya yer yok!

Stil Tüyosu

Pul, payet ve metalik gibi farklı yorumlamalarla karşımıza çıkan bu fırtınanın gücü podyumdan kırmızı halıya taşalı çok oldu. Payet ve işlemelerden oluşan bir parçayı, ister tek ister takım olarak kullanarak bu rüzgâra siz de kapılın.

Natürel tonlar, sade ve ağır bir duruşa sahipken, metalin farklı tonlarının gücünden faydalanarak fütüristlik bir hava da yaratabilirsiniz.

Not: Bu yazı adl dergisinden 19. sayıdan alınmıştır. Dergi ücretsiz dağıtılmakta ve bende fırsat bulduğumda mağazadan alıp, içindeki güzel bilgilerden faydalanmaktayım.  Bu paylaşımı da bu dergiye ulaşma imkanı olmayan arkadaşlarıma hem dergiyi tanıtmak hem de bu yaz ki stil tüyolarını paylaşmak için yazdım. Umarım hoşunuza gitmiştir.

Sevgiler…

Devamını oku

ZAFUL' dan Sizi Sımsıcak Saracak Battaniyeler ...

Bugün Zaful.com' da gezerken kışın yaklaştığı bu günlerinde televizyon karşısında otururken veya kitabımı okurken beni sımsıkı sarıp ısıtacak, bunun yanında da bir deniz kızı olduğumu hayal ettirecek bu şeker battaniyelere rastladım ve sizlerle paylaşmak istedim . 

Umarım sizde benim kadar beğenirsiniz...

Kitap okurken bu battaniyeye sarılmak kim istemez?

Zaful 

Rengi çok güzel değil mi?

Zaful 

Televizyonda hangi diziyi izlesem acaba?

Zaful 

Küçük hanımlara ve hatta beylere göre olan boyu da var ...

Zaful 

Zaful 

Bence bu tam benlik...

Zaful 

Yurt dışından alışveriş yapma çekincemi kıran ve hiç sorun yaşamadan uygun fiyatlı ve kaliteli ürünler satın almamı sağlayan Zaful'a sizinde bakmanızı öneririm. 

Sevgiler...

💋

Devamını oku

Efsa’nın Güncesinden Gelen… Güzellikler…

 Her yeni yıl yeni bir umut ile gelir veya gelmeli.Bazen ne kadar zor olsa da bu.

Bazen bu umudumuzu artıran yeni dostluklarda kapı acar.

Bir başka dostluğun vesilesi ile…

  Yeni yıl arifesinde biz bloggerler da bir telaş başlar, etkinlik telaşı…

Özelliklede yeni yıl hediyeleşme etkinliğin sesleri duyulur bu zamanlarda.

İşte böyle bir etkinlikti sevgili Berikanın  Günlüğünün düzenlediği.

Bende büyük bir heves ile bu etkinlikteki yerimi aldım. Ve sevgili Efsanın Güncesi ile eşleştim burada.

İşte böyle bir hediyeleşme etkinliği vesilesi ile takip ettiğim, hatta severek takip ettiğim blogger arkadaşım olan Sevilay’dan aldım bu güzel yeni yıl armağanlarını.

Kupa ve çikolata sevgili Berika’nın hediyeleşme şartı idi…

Kupa resimleri tamam olsa da çikolata kısmı değil bu yazının yazılmasına, resimlerin çekilmesine bile fırsat kalmada ben ve ofisteki arkadaşlarımca yenildi… Fotoğraflarda olmasa da gönderdiğin çikolatalar için ben ve şirket arkadaşlarım çok teşekkür ediyoruz Sevilay.

Ama Sevilay bunların yanında yolladığı bu güzel parfüm ile beni oldukça mahcup etti. Ama benim esas anlamadığım, benim parfüm merakımı nerden öğrendiği oldu …

 Sizce nasıl öğrenmiştir, acaba ?

 Burada ufak bir itirafta bulunmam gerekirse hediyelerin içinde benim en hoşuma giden bu kart oldu… Koleksiyonumda ki yerini aldı… Bugünlerin bir anısı olarak…

Bu güzel etkinliği düzenleyen sevgili Blogger arkadaşımın bloggunu ziyaret etmek isterseniz 

tık tık…

Peki sen Efsa’nın Güncesine neler yolladın acaba diye merak ettiyseniz eğer tık tık…

Herkesin hak ettiğini yaşadığı bir yıl olması dileği ile ,

Sevgiler…

Devamını oku

Trend Kutusu: Zamansız Kadife…

Modanın incisi bu kumaş, eşsiz ve ağırbaşlı dokunuşuyla bu sezon her renk ve modelde kendine yer buluyor.

Stil Tüyosu

 Kadife, çoğunlukla siyah renkte tercih edilse de bu sezon parlament mavisinden toz griye, zümrüt yeşilinden, motifli kumaşlara, birçok farklı ton ve desende karşımıza çıkıyor. Ona daha dinamik bir hava vererek modernize eden bu yeni stili sizde deneyin.

Tek renkli elbise ve takımlar etkiyi arttırırken, yardımcı oyuncular konusunda kırmızı halının çağrısına sesiz kalmayıp taşlı choker’lar ve belde kemer detaylarıyla görünümünüz tamamlayın.

Not: Bu yazı adl dergisinden 19. sayıdan alınmıştır. Dergi ücretsiz dağıtılmakta ve bende fırsat bulduğumda mağazadan alıp, içindeki güzel bilgilerden faydalanmaktayım.  Bu paylaşımı da bu dergiye ulaşma imkânı olmayan arkadaşlarıma hem dergiyi tanıtmak hem de bu yaz ki stil tüyolarını paylaşmak için yazdım. Umarım hoşunuza gitmiştir.

Sevgiler…

Devamını oku

Marjinal Saç Bakım Serumu…

 

Saç bakım yağlarını kullanmayı çok seviyorum. Banyo sonrası bakımımda vazgeçilmezim oldu bu yağlar desem yeridir.  Birçok markayı denedim, memnun kaldıklarımda oldu, kalmadıklarımda.

 Bu deneyimlerimden ilkini bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Yani Marjinal Saç Bakım Serumunu….

  

 Markanın daha önce birkaç ürününü kullanıp memnun kalınca saç bakım serumunu da şans vermek istedim.  Ama maalesef bu deneyimin ötekiler gibi olmadı. Neden mi?

Ürünü alırken ki okuduğum tanıtım yazısında

Marjinal S.O.S. Saç Bakım Serumu yıpranmış, zayıf ve kırık uçlu saçları onarır ve elektriklenmesini engeller, dolgunluk verir ve besler. Saça yumuşaklık ve parlaklık katarak kolay taranmasını sağlar.

Diyordu.

Bende tam benim aradığım özellikler deyip aldım.  Ama vaat ettikleri ile benim saçımdaki etkileri pek uyuşmadı.

Ürünü banyo sonrası saçımı kuruttuktan sonra saç uçlarıma uyguladım. Ama ne bir ekstra parlaklık nede yumuşaklık verdi saçlarıma.

Dolgunluk ve elektriklenmeyi önlemesi de olmadı.

Ki ürünün etkilerini tam anlamı il görmek için uzun süre kullanmama rağmen.

Yani benim açıdan pek başarılı bir saç bakım yağı olarak yerini aldı, saç bakım ürünleri tarihimde.

Peki, siz saç bakım yağı olarak hangi ürünleri kullanıyorsunuz? Bu ürünü kullandınız mı?

Yorumlarınızı merakla bekliyorum…

Sevgiler…

Devamını oku