Bugüne kadar birçok
şeye hastalık derecesinde tutkum oldu.
Alırken fiyatını
bakmadığım, sonrasında bunu acısını çok çektiğim veya benzer ürünlerin evimde
olmasına rağmen yine dönüp dolaşıp aldığım…
Yani akla zarar
alışveriş çılgınlığı yaptığım bir çok ürüne karşı zaaflarım oldu.
Yaş aldıkça, veya
daha doğru bir ifade ile olgunlaştıkça bu hatalarımın bir çoğunu bıraktım yada azalttım.
Ama bazı tutkularım
hala devam ediyor, eski yoğunluğu ile olmasa da.
Açıkça konuşmak
gerekirse de ben de bunların bitmesini de istemiyorum.
Neden
derseniz, o gençlik heyecanımdan ve tutkularımdan
bu yaşıma da bir şey kalsın , eski Dilekten ufakta olsa biz izler taşıyayım
diye.
Bu iz bazı hataları içerse de.
Doğrumu yoksa yanlış
mı düşünüyorum, bilmiyorum.
Sizce?
İşte bu tutkularımın
en başında olan şeylerden biridir çanta.
Eskisi kadar çok asla
almasam da her zaman yeni ne model çıkmış, şimdi hangi modeli moda olmuş diye
takip ettiğim bir aksesuardır kendisi.
Ama artık alışveriş yaparken
daha akıllıca davranmaya çalışıyorum.
Evimde olan klasik modellerin yerine, sezonu
tarz olduğunu düşündüğüm tek bir modelini alıyor ve kullanıyorum.
Öyle on-on
beş çanta almak yok artık. Tek bir ürün alıp onun hakkını veriyorum.
İşte bu yaz bende
sıklıkla görülecek çantam da bu yeşil nostaljik çantam.
Tipik bir oğlak burcu
kadını olarak eskiye düşkünümdür.
Vinatge ürünleri de çok
severim.
Zamanında annemlerin
kullandığı bu tarz bir çantayı hep istemişimdir, ama piyasada pek bulunan bir
model değildir.
Bulduklarımı da ben sevmemiştim zamanında…
İşte evde olduğumuz
bu günlerde bende moda sayfalarını, alışveriş sitelerinde yeni gelen ürünlere
bol bol baktım.
Hem yeni sezonu
anlamak, hem de moda tasarımcısı olan yanım ile yaratıcılığımı beslemek adına.
İşe bu sıralarda Zara
‘da gördüm bu çantayı.
Modeliydi ilk başta
benim gözüme çarpan.
Sonra renkleri.
Ve yazın ne kadar
rahat kombinleyeceğimi düşündüm ki yazın bir yere çıkacak mıyım, karantina ne
olacak diye bir soru aklımdan bile geçmeden.
Ve en sonunda fiyatına baktım tüm bu düşünceler aklımdan geçerken.
Pek ucuz, düşünmeden
sepete eklenecek bir bedel ile satışa sunulmamıştı.
En azından benim
için.
İşte o anda biraz
düşündüm, gerekli mi değil mi, alsam mı , almasam mı diye?
Artık bazı
sorumluklar bende olduğu için, düşünmeden alışıveriş yapma devrim uzun zaman önce bittiğinden olsa gerek.
Ama içindeki yirmi
yaşların tüm deliliğini taşıyan Dilek fısıldadı, almalısın, bu aylarda zaten kendine
pek bir şey almadın diye...Ve bende bu sesi huşu
içinde dinledim.
Sonuç; mutluyum.
Bu çantayı her
kullandığımda mutluyum.
Ve benim gibi ufak
mutluluklar ile hayatını geçiren biri için güzel bir netice.
Ve bugün ne yazsam
diye düşünürken çantamı, çantanın arkasında ise kendimden ufak bazı izleri
sizlerle paylaşmak istedim.
Daha iyilerinin ve
daha büyük mutlulukların sizlerin olması dileği ile.
Sevgiler.
💖