Soğuk bir cumartesi sabahı erkenden kalkıp yatak odamın
camımdan dışarı bakarken eski taş köprüye vuran dalgaları, havada süzülen
martıları görünce fotoğraf makine mi kapıp bu anları ölümsüzleştirmeye karar
verdim, en azından benim kişisel tarihimde.
Eski taş köprü üzerinde bol bol martı resimleri çektim,
seviyorum bu kuşları. Yağmur bir yandan fotoğraf makinemin pil uyarısı bir
yandan beni istediğim kadar fotoğraf çekmemden alı koysa da en azından güne
güzel bir başlangıç yaptım.
Eve gelip, fotoğrafları bilgisayarıma aktarırken bu çektiğim
resimleri sizlerle paylaşmak istediğime karar verdim. Bu anımın sadece benim
bilgisayarımda kalmamasını istiyorum, benden başkaları da bu soğuk cumartesi
sabahımın anılarına ortak olsun.
Böyle bir paylaşımı blogumda ilk defa yapıyorum. Umarım
benim bu soğuk cumartesi sabahıma sizde ortak olursunuz.
Benim burada cumartesi sabahı böyle, ya sizde nasıl?
Birde ufak not, bu resimleri çekerken yalnız değildim. Bu
güzel hanım da bana eşlik etti. Her ne kadar köpeklerden korksam da bu güzel
hanımla resim çekmek güzeldi.
Son olarak size kendi çektiğim bir gül resmi ile veda
ediyorum.
Sevgiler ….
Senin çektiğin fotoğrafları çok seviyorum, sanki İstanbul'dayım ve senin fotoğrafladığın yerdeyim.
YanıtlaSilNe iyi etmişsin, bazen hayatın koşuşturmasından sıyrılıp etrafımıza ve gökyüzüne bakmak insana iyi geliyor. Biz de senin gözünden bu güzellikleri görmüş olduk teşekkürler... (Bu arada bizim burada deniz olmadığı için seni ve orada yaşayanları fena halde kıskandım bunu da belirtmeden geçemeyeceğim:)))
YanıtlaSildeniz kenarında bir evin olduğunu sakın unutma arkadaşım :)
SilBiliyorum... sende Ankarada bir evin olduğunu unutma:))
YanıtlaSil