Bugün size uzun zamandır yazmak için beklediğim ama ilk
kartımı alınca yazmaya başladığım ama sonra birkaç kart daha gelsin sistem
hakkında daha tecrübeli olayımda tam bir yazı olsun diyerek bugüne kadar
ertelediğim bir yazı ile karşınızdayım.
Ben oldum olası başa kültürleri, başka yerde yaşayan
insanlarla iletişim içinde olmayı severim. Bir şeyler yazıp paylaşmayı da
sevdiğimi söylemeye gerek yok sanırım yoksa bu blog olmazdı değil mi?
Kartpostal ise benim eski bir tutkumdur, çocukluğumda
yılbaşlarında, bayramlarda arkadaşlarım için kartpostal seçip almak ve yollamak
en büyük zevklerimden biriydi. Ama zaman içinde bu güzel alışkanlıklarımız önce
telefon sonra mesaj en sonunda sosyal medya sayesinde yok oldu. Posta kutum,
tıpkı sizlerin olduğu gibi sadece fatura dolmaya başladı. Artık beni mutlu eden
hiçbir şey posta kutumda olmazken bu makûs talihi bir tesadüf eseri keşfettim
postcrossing sayesinde kırdım.
Öncelikle sitenin kendisini ve kartpostallaşma sisteminin
nasıl işlediği konusunda size bilgi vereyim daha .
Postcrossing; Dünya çapında kartpostallaşma amacıyla
kurulmuş olan bir sitte. Her şey sitenin üzerinden işliyor. Öncelikle siteye girip
kayıt oluyorsunuz, kayıt olurken de kartpostal alabilmeniz için adresimizi
başında ad soyadınız olacak şekilde yazıyorsunuz. Site adresinizi size kart
gönderenler dışında kimseyle paylaşmayacağı konusunda garanti veriyor ve
adresiniz profilinizde kesinlikle gözükmüyor. Adres yazma kısmı beni ilk başta
en çok tereddüt ettiren bir konu olsa da, bu konuda olumsuz hiçbir şey
duymayınca gözümü karartıp sisteme kayıt oldum Adres olmadan kartpostal alamayacağıma
göre bu riske girmeye değer dedim ve iyi ki de demişim.
Nerde kaldık, adresimizi yazmıştık değil mi şimdi de
profinizi oluşturuyorsunuz. Profilinizi oluştururken, kendiniz hakkında bir
şeyler yazıyorsunuz, kimsiniz, nelerden hoşlanasınız, hangi kartpostalları
almak hoşunuza gider… ki size kart gönderecek olanlar sizin beğenebileceğiniz
kartları size yollayabilsinler.
Şimdi kayıt olduk, adresimizi girdik ve profilimizi oluşturduk.
Sıra kart yollamaya geldi. Sitenin Send a postcard kısmına gelip butona
basıyorsunuz. Site size kart göndereceğiniz birini seçiyor. Ve işte ilk
kartpostalınızı göndereceğiniz kişi karşınızda…
Şimdi sıra kart yollamakta ki bence en zor kısım bu. Neden
derseniz ben İstanbul’da yaşamama rağmen güzel kart bulmakta çok zorlandım.
Bulunduğum ilçedeki kırtasiyelerdeki bulunan kartlar açıkça söylemek gerekirse
çirkindi ve çeşit yoktu. Benden rotamı D&R cevirdim. Buradaki kartlara
sevgilileri günü, annemler günü gibi konsept ve içinde kutlama mesajları olan
kartlardı ve oldukça pahalıydı. 6-8 Tl gibi fiyatları vardı. En sonunda bir iş
için gittiğim Beşiktaş’ta bulunan Alkım Kitap evinin çok güzel ve bol çeşitleri
olan bir kartpostallar olan bölümden 2.5 Tl ye çok güzel kartlar aldım. Hatta
buraya uzak oturduğum için biraz fazla kart bile aldım. Bu sıralarda benim
bulunduğum ilçede bulunan İnkılap Kitapevinde yeni açılan kartpostal reyonunu
keşfettim. Çok güzel ve oldukça fazla çeşit olan bu reyonda kartla 3 Tl
civarındaydı. Benim kartpostal alma maceram böyle oldu kısaca. Eğer İstanbul
dışında oturuyorsanız, tahminim sizinde kartpostal bulmada oldukça
zorlanacağınız olacağınız. Ama olsun, arayan bulur değil mi? Ben sonucu
bildiğim için size kesinlikle buna değer olduğu konusunda teminat verebilirim.
Bu kadar uğraştıktan sonra kartımızı da aldık, şimdi
kartımıza birkaç bir şey yazalım değil mi? Bunun için, ben kart
yolmayacağımız kişinin profiline bakıyorum ki nelerden hoşlanır orak
zevklerimiz var mı? Bu doğrultuda birkaç şey yazayım diyerek.
İşte kartımıza da birkaç şey yazdıktan sonra en son
rötuşlarımızı yapıyoruz.
Burada kartımızı yazarken unutmamanız gereken iki önemli
şeyi söylemek istiyorum. İlk önce tarih ki bunu zaten biliyorsunuzdur ama ben
yinede söylemek istedim. Diğeri de sistemin size verdiği TR-111111 gibi kodu.
Bu kod sayesinde kartınızı alan kişi siteme kartınızı aldığını girebilecek.
Tabii aynı durum siz kart aldığınız zamanda geçerli. Sisteme aldığınız kodu
girerek karşı tarafa kartı aldığınızı bildireceksiniz. Bunu yaparken de küçük
bir teşekkür notu da yollayabilirsiniz. Bu bildirimler mail olarak posta
kutunuza düşüyor. Birde sitede Register a postcard kısmında size gelen kartı
tarayıp yüklerseniz size gelen kartlarınızın oluşturduğu çok güzel duvarınız
oluyor. Yolladığınız kartlar içinde bunu yapabilirsiniz.
Hadi artık kartpostalımızı yollayalım. PTT de yurtdışı gönderimler
2.80 Tl . Kartpostallar zarfsız olarak yollanıyor ki bunu ben daha sonra
öğrendim. İlk yolladıklarım zarf içinde yollamıştım, bana gelen kartlar zarfsız
olunca öğrendim ki usul buymuş.
Sonunda kartımızı yolladık. Kartımız karşı tarafa
ulaştığında artık bizde kart almaya başlayabiliyoruz. O yüzden kart almayı
beklerken biraz sabırlı olmak gerekiyor. Site ilk başlarda aynı anda 5 kişiye
kart atmamıza izin veriyor. Daha sonra, alınan ve gönderilen kartlarımız
çoğaldığında, bu sayıyı artırıyor.
Sitem kısaca böyle işliyor. Şimdi ise benim yaşadıklarımı
sizlerle paylaşayım. Yazı aralarında koyduğum resimler bana gelen
kartpostallardan bazıları idi. İlk kartpostalımı Avustralya’dan aldım. Ve beni
inanılmaz mutlu etti. Bana Avustralya’dan kart geldi, dünyanın bir uçundan…
İnanamıyorum… Eğer sizde bu sisteme girmeye karar verdiğinizde ilk kartınızı
aldığınızda bu duygumu anlayacaksınız. Bende Çine, Rusya’nın Sibirya’da bulunan
hiç bilmediğim bir adasına kart attım. Acaba kartımı alanlarda benim gibi mutlu
olmuşlar mıdır?
Sitenin küçük bir olumsuzluğunu da söylemek istiyorum. Site
İngilizce ve eğer yabancı ülkeler ile kartlaşmak istiyorsanız en az bir yabancı
dil, özelliklede İngilizce bilmeniz gerekiyor.
Bugünkü yazı bayağı uzun olsa da, benim bunları sizlerle
paylaşma gerektiği kanısındaydım uzun zamandır. Umarım hoşunuza gitmiştir.
Ben şimdi gidip posta kutuma bakayım acaba bana gelen bir
şeyler var mı?
Postcrossing sitesine ulaşmak için tık tık
Sevgiler…
great post! I love postcards ;)
YanıtlaSilhttp://anothergirlinthesea.blogspot.com/
Thank you so much
SilIlgincmis cok guzel
YanıtlaSil