SOCIAL MEDIA

Love List

23 Aralık 2019 Pazartesi

INECTO NATURALS HİNDİSTAN CEVİZİ YOĞUN SAÇ BAKIM MASKESİ…



Güzel bir günden kucak dolusu sevgiler…
Uzun zamandır sizlerle paylaşmak istediğim bir marka ile sizlerleyim.
 Inecto Naturals markasına ait bir saç bakım maskesi bugün ki blog konuğum.
Umarım sizlere faydalı olabilecek bir paylaşımda bulunuyorumdur.

Çok sık saç yıkamama bağlı olarak yaşadığım saç uçlarımda ki kuruluk için kullandığım ürünlerde biri oldu Inecto Naturals markasına ait Hindistan cevizli yoğun saç maskesi.
Saç maskeleri genellikle haftada bir iki defa saça uygulanan ürünler olsa da saçlarımın yaşadığı kuruluk nedeni ile ben bu ürünleri saç kremi gibi her banyo da saçlarıma uyguluyorum.
Ancak bu şekilde etkisini görüyorum çünkü.
Bu kuralım bu üründe de geçerli oldu.
Kendisi her ne kadar yoğun saç maskesi olsa da ben arkadaşa sa kremi muamelesi yaptım.
Her gün kullandım.
O sebeple de rahatlıkla ürünü yorumlayabilirim.

Öncelikle kötü bir ürün değil.
Kesinlikle.
Saç uçlarımın kuruluğunu azalttı ve saçlarımı yumuşacık yaptı.
Ama kabarma önleme de ve elektriklenmeyi durdurmada istediğim ölçüde etkili olmadı.
Evet, azalttı ama bitirmedi.
Ki ürünün böyle bir vaadi vardı.
O nedenle de bir daha alacağım bir saç maskesi olmadı benim için.

Markanın doğal bir marka olması, en azından buna inanması,
Hayvanlar üzerinde test yapmıyor olması ve vegan dostu olması,
Gereksiz kirlilik yaratmadığını söylemesi artıları oldu benim için.

 Bu ürün bir daha almayacağımı söylesem de markanın diğer ürünlerini deneyeceğim.

Eğer benim kadar yoğun bir saç kuruluğunuz yoksa özelikle saç uçlarınızda, şans verebilirsiniz.

Beni beklentimin fazla olması nedeni ile çok fazla memnun kalmadım.
Belki de beklentilerimi biraz düşürmem lazım.
Her şeyde !

Sevgiler…
💖

Devamını oku

2 Aralık 2019 Pazartesi

KİTAP; AĞACA TÜNEYEN BARON…



Kütüphaneden aldığım ama çeşitli nedenlerle bittiremediğim bu kitap benim için bir tatil kitabı oldu. İstanbul da başlayıp bodrumda bitten bir okuma macerası.

Babası ile girdiği bir tartışma sonucun da ağaca çıkan ve sonraki tüm yaşamını ağaç üzerinde geçiren bir baronun hikâyesi kitabın konusu.

Konunun ilginçliği ve daha önce okumadığım bir yazarı tanıma hevesi ile kütüphaneden aldığım bu kitabı zevkle okudum.
Hikâyesi ilginçti.
Yazarın düş gücüne de hayran oldum.
Akıcı bir anlatım ile de kitabın sayfaları su gibi aktı geçti.

Bu ağacın ağaç olmakta gösterdiği güç ve inanç, ağır ve sert dikilişiyle yapraklanırının ucuna kadar beliren inat öylesine inandırıcıydı ki…




Bir ömür ağaç üzerinde yaşamak.
Beslenmek, temizlenmek…
Dini ritüellerini gerçekleştirmek…
Eğitimine devam etmek…
Aşık olmak…
Ve hatta muhalif olmak…

Bunlar nasıl olur diyorsanız bu kitabı okumalısınız.

İnsanlardan kaçmayan bir yalnız kişiydi…

Yazarın diğer kitaplarını okuma kararı ile kitabın son sayfasını çevirdim.

Yeni bir yazarı tanımamın doğru kararı ile kütüphaneden aldığım bu kitabı artık geri götürme zamanı geldi.
Umarım benden sonra onu okuyacak kişide bu kitabı sever diyorum.

Devamını oku

26 Ağustos 2019 Pazartesi

MARC ANTHONY DÖKÜLEN SAÇLAR İÇİN 12 SN. MUCİZEVİ CANLANDIRICI ŞAMPUAN…

 

Kabul edin şampuanın adı insanı cezp ediyor, hele ki kronik bir saç dökülmesi problemi yaşayan bir bayansanız.
Ben bu vaatlere kanan oldum ki, bu yazıyı sizlerle paylaşıyorum.
Markanın daha önce dönemesem de, merak ettiğim denemek için indirim takip ettiğim ürünleri vardı.
Bunlardan birisi de saç dökülmesine karşı olan serisiydi.
İşte merakıma yenik düşerek satın aldığım bu şampuan hakkında deneyimleri paylaşmak istiyorum bugün sizlerle.

Saçlarımı çok sık, her gün , yıkamam ve beslenme düzensizliklerinden dolayı kronik bir saç dökülme sorunu yaşarım.
Ve bilirim ki bunun çözümü hiçbir şampuan olamaz.
Ama yinede dökülme karşıtı olduğunu iddia eden ürünleri denemekten alıkoyamam kendimi
Hayata yaşadığım ikilemler den biri de budur belki.


Ve her seferinde hüsranı yaşarım.
Tıpkı bu üründe olduğu gibi.
Şampuanı hiç ama hiç sevmedim.
Ve zorla bitirdim desem yeridir.
Saç dökülmeme hiçbir etkisi olmadı.
Ama sevmemem deki esas neden bu değildi.
Saçlarımı banyo esnasında çok sertleştirdi, ve açılmasını zorlaştırırdı.
Kullandığım süre boyunca saç kremi yeterli gelmedi, saç maskesi sürmek zorunda akladım.
İşte esas bu nedenden dolayı bu şampuanı aldığıma çok ama çok pişman oldum.

İndirimsiz fiyatı 71 TL iken ben indirimde 40 TL aldım.
Kesinlikle pahalı bir şampuan.
Vaat ettiklerini de bende gerçekleştirilemeyince bir daha alacağını hiç ama hiç sanmıyorum.
Hata bu serinin saç bakım yağı aklımda iken bu üründen sonra onu da almaya korkuyorum.
Peki, siz bu markayı daha önce denediniz mi?
Bana ve benim okuyucularıma tavsiye edebileceğiniz bir şeyler var mı?
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiler.




Devamını oku

19 Ağustos 2019 Pazartesi

DERMSKİN YÜZ YIKAMA KÖPÜĞÜ …



Bir kuru ciltli blogger olarak uzun zamandır en severek kullandığım yüz yıkama köpüğüydü diyerek yazıma başlayıp bitirsem

çok kısa bir paylaşım olur değil mi?
Ama işin özeti böyle.

Cilt temizliğim de yıkama olmayan ürünleri kullanmasam temizlendiğini hissetmeyenler denim ben.
Yağ, temizleme mendili vb. kullanımından sonra mutlaka bir yıkama jeli kullanırım.
kuru ciltliler için pek uygun olmayan bir temizleme şekli olsa da, napayım huyum böyle.
İşte bu yüzden cildimi kurutmayan köpükleri tercih ederim hep.
İşte bu köpüklerin içinde kullanırken beni ne çok mutlu eden üründü Dermoskin Yüz Yıkama Köpüğü.


Argan yağlı bu yüz yıkama jelini kullandığımda yüzümü nemlendirdiğini hissettim.
Cildimi temizlemesi de güzeldi.
Ben bu ürünü makyaj temizlemesi için değil, günlük cilt temizliğim için kullandım.
Makyaj temizliği içinde yeterli bir ürün değil açıkçası.
Günlük cilt temizliği için kuru ciltlilerin rahatlıkla kullanabileceğini düşünüyorum.


 Bu arada ürün paraben,SLES ve slikon içermiyor

Bu yüz yıkama köpüğünü ben aldığım Dermoskin active serumu yanında hediye olarak verilmişti.
Dermoskin active serumu  ürününü ne kadar sevmediysem bu yüz yıkama jelini o kadar sevdim.
Bu arada Dermoskin active serumu  için yorumlarımı içeren bir yazı da paylaşmıştım.
Okumak isterseniz; tık tık.
O sebeple fiyat bilgisini paylaşamayacağım sizlerle.

Siz bu yazıyı okurken ben muhtemelen ikincisini almış olacağım.
Fiyat bilgisini yazı notuna eklerim.
Sevgiler.
Not : Bir alana bir bedava kampanyası ile 70 TL aldım. 

Devamını oku

12 Ağustos 2019 Pazartesi

TONY&GUY ;YIPRANMIŞ SAÇLAR İÇİN ŞAMPUAN VE BAKIM MASKESİ …


Yine bir saç bakım ile ilgili bir yazı ile sizlerle birlikteyim.
Bu yazıları yazdıkça düşünüyorum ki saça verdiğim parayı ve enerjiyi…
Gerisini anladınız her hal.
İşte bu çabam içinde birkaç aydır kullandığım Tony&Guy markasına ait ürünler hakkında deneyimlerimi paylaşacağım sizlerle.


Öncelikle şampuandan bahsetmek istiyorum.
Bu yazıyı yazana kadar üç tane kullandım, dördüncüsü de kullanılmayı bekliyor banyomda.
Yani sevdim.
Saç uçlarımın kuru olması, sık banyo yapmam nedeni ile yıpranmış saçlar için olan serinin şampuanını denedim.
Ve sevdim.
Saçlarımı yumuşak yaptı, yağlandırmadı.
Başka bir beklentimde yoktu zaten.


Esas beklentim saç maskesindendi zaten.
Ama ben bu maskeyi maske gibi kullanmadım. Kendisine saç kremi muamelesi yaptım.
Her banyoda kullandım.
Şampuandan sonra saçıma sürüp 3-5 dakika bekletip duruladım.
Ve böyle kullandığım da çok ama çok sevdim.
Saç uçlarımın o kuruluğu gitti.
Yaz boyunca da böyle kullanmayı düşünüyorum saç maskelerini.
Bir daha bu maskeyi alacak olsam da ev de kullanılmayı bekleyen başka maskelerimi öncelikle onları bitirmek istiyorum.
Benim gibi normal saç yapınız olup, saç uçlarından şikayeti olanlara rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Ancak…
Fiyatı biraz pahalı, indirim mutlaka ama mutlaka takip edilecek dip notunu düşerek.
Sevgiler.

Devamını oku

1 Ağustos 2019 Perşembe

KİTAP RAPORU: 1


Bundan sonra her ay sonunda o ayın içinde okuduğum ama uzun uzun sizlere paylaşamadığım kitaplar hakkında kısa düşüncelerimi, naçizane yorumlarımı ay sonlarında kitap raporu adı altında sizlerle paylaşmak istiyorum.
Umarım bu seriyi düzenli bir şekilde sürdürebilirim dileklerimi de evrene yollayarak serinin ilk paylaşımına başlıyorum.


Yeni Bir Ben
Merve Öztürk tarafından yazılan bu kitabı aylık kişisel gelişim kitabı okuma hedefim için satına aldım.
Ama pek sevmedim açıkçası.
Bebek sahibi olmak isteyen bir kadının tüp bebek tedavisi süreci, bu süreçte yaşadığı  değişimler ve bunun bakış acısına yansımasını anlatıyor.
Bunu yaparken de okuyucusuna kişisel gelişim adına ufak ufak tüyolar veriyor.
Benim okuduğum diğer kitapların üzerine bir şey katan, bana yeni bir bakış acısı kazandıran bir kitap olmadığı için pek yararı bulmadım.
Benim için zaman kaybıydı galiba.


Sürüdışı Mantık
Mark Homer’in yazdığı bu kitap ekonomist damarıma hitap etti.
Yatırım kararlarında nelere dikkat ettiğini, bizim de nelere dikkat etmemiz gerektiğini paylaşmış.
Kitabı yararlı bulsam da, ülkemizin ekonomik hayatında pek işe yarayacak tavsiyeler değildi.
Ama değişik bir bakış acısı, farklı gerçekleri bilmek adına okudum.
Ekonomi ile ilgileniyorsanız bir göz atabilirsiniz.


Makyavelli Ne Yapardı?
Sonuçlar zalimliği doğurur!
İlginç bir tanıtım değil mi? Benim dikkatimi çekti.
Bugünün dünyasında var olma savaşında pek çok kişinin tasvip etmediğini söylediği davranışlar oldukları söylediklerin ama, uyguladığı şeyleri yazmış.
Kesinlikle farklı bir kitap.
Özellikle iş yaşamının başında olanlar için.
Bu kadar olmaz diye okuduklarınızın tamda böyle olduğunu göreceğiniz şeyler tek tek yazılmış.
Kitabı bir solukta okuysan herkesin sevebileceği bir kitap olduğunu da pek söylemeyeceğim.
Karar sizin…
Bu arada kitap Stanley Bing tarafından yazılmış.

Siz bu yazıyı okurken; İlk iki kitap kütüphaneye bağışlandı, üçüncü kitap ise kütüphaneden alınmıştı zaten.
Keyifli okumalar size şimdiden.








Devamını oku

22 Temmuz 2019 Pazartesi

BİR TROPİKAL ESİNTİ, YAZ ÇANTAMDAN ...


Bugün sizlere, her kullandığımda beni varlığı ile mutlu eden, içimde yaz çiçekleri açtıran  çantamı paylaşmak istiyorum.
Bu yazıyı yazarken bile yüzümde nedenini bilmediğim bir gülümseme var. 
Evet, bu çanta kesinlikle bana pozitif bir enerji veriyor. 
Aşağıda da bunun bir resmini bulabilirsiniz. 


Çantayı iki sene önce Zara 'dan almıştım.
Fiyatını her zaman olduğu gibi tam hatırlamıyorum.
150 TL civarıydı, galiba !

Kullandığım süre hesaba katılırsa, benim için çok pahalı olmayan bir çanta oldu bu tropikal esintili çanta.

Çanta boyutu ne büyük, ne küçük.
Tam ideal boy.
Tüm eşyalarımı alıyor ve yaz kıyafetlerimde de sırıtmıyor büyüklük olarak.

Kısacası çok ama çok sevdiğim, kullanırken de bir o kadar rahat olduğum bu çantayı paylaşmak istedim sizlerle.
Belki benden size bir tropikal esinti gelir diye ...


Bu resimler İstanbul Arkeoloji Müzesinin bahçesinde çekildi. 

İçeride bulunan tarihi eserler paha biçilemez. 
Buna karşın sunumlarının daha iyi olmasını gerektiğini düşünüyorum.
Bu anlamda müzede biraz hayal kırıklığı yaşadım. 

Ben müzeyi ziyaret ettiğimde restorasyon çalışmaları devam ediyordu. 
Umarım  sunumlar daha etkileyici olmuştur.

Ama ne olursa olsun kesinlikle İstanbul' da ziyaret edilmesi gereken müzelerden biri.
Ki ben bu kadar geç gittiğim için çok pişmanın.

O zaman , İstanbul Arkeoloji Müzesinde sonbaharda bir ziyaret daha yapılsın ve blog için bol bol fotoğraf çekilsin. 
Anlaştık mı?

Hayatınıza pozitif enerji veren kişilerin olması, hatta mümkünse sizi mutlu eden bir çantanız olması dileği ile. 
Sevgiler.
💖

Devamını oku

16 Temmuz 2019 Salı

NOTHING ROLL-ON …


 

Alkol yok.
Paraben yok.
Alininyum yok.
Parfüm yok.
Kulağa çok güzel geliyor değil mi?

Benim de kulağıma hoş geldiği için bu roll-on’u denemek istedim.
Kullandığım süre boyunca ter kokusu sorunum olmadı.
Ben terleyen bir insanım terlememi azatlı evet ama yok etmedi, zaten böyle bir beklentimde yok.
Çünkü terlemek benim doğal tepkim ısıya karşı. Bunu engelleyen ürünleri sağılıklı bulmuyorum,  doğal yapıma aykırı olduğu için.  
Dolayısı ile de bu üründen de böyle bir beklentim yoktu.
Ter kokmamı engelisin yeterdi bana.
Ki bunu da layık ile yaptı.


 Nothing’i ben sadece Rossmann da gördüm.
Diğer kozmetiklerde satılmıyor maalesef.
Bu da ürün hakkında ki tek olumsuzluk, çünkü Rossmann her yerde olan bir kozmetik mağazası değil.

Günlük olarak kullandığım bu roll-on ‘ u ben çok sevdim.
 İçerdiğinde zararlı hiçbir madde olamamasına karşın beklentilerimi fazlası ile karşıladı.

Eğer sizde temiz içerikli bir roll-on arıyorsanız bu ürüne mutlaka ve mutlaka şans verin derim.







Devamını oku

8 Temmuz 2019 Pazartesi

OTACI GÜL KÜRÜ…


 

Güzel bir gün olması dileği ile bugün sizlere ürünlerini çok sevdiğim bir marka olan Otacı ‘nın Gül Kürü hakkında düşüncelerimi, deneyimlerimi paylaşmak istiyorum.
Markanın ürünlerini çok sevdiğim için toniğim bittiği bir dönemde bu markanın gül kürünü satın aldım.
Üzerinde tonik olarak kullanılabilir diye yazması beni bu karar almama neden oldu.
Her cilt tipide kullanabilir olduğu da belirtilmişti kutusun üzerinde.


Kullandığım ilk günden itibaren ürün sevdim.
Sabah akşam yüzümü yıkadıktan sonra kullandım.
Tonik olarak kullanımını oldukça sevdim.
Ancak şunu da belirmek isterim kuru ciltli olduğumdan gözenek sivilce vb cilt sorunlarım yoktur.
O sebeple çok büyük bir beklentimde yoktur tonikten.
Eğer siz de tonikten çok büyük bir beklentiniz yok ise kesinlikle gönül rahatlığı ile kullanabilirsizi bu gül kürünü.


Otacı ürünlerinin en sevdiğim yanlarından olan paraben ,alkol ve parfüm içermemesi.
Sizde bunlara önem veriyorsanız Otacı tercih edebileceğiniz bir markadır.

Bu gül kürünü kesinlikle tekrardan alacağım bir ürün oldu.
Ancak elimde olan gülsha markasında ait olan gül suyunu da denemek istiyorum.
Eğer sizde doğal ürünleri kullanmayı seviyorsanız bu ürüne mutlaka şans verin.

Sevgiler.


Devamını oku

1 Temmuz 2019 Pazartesi

KİTAP; POPOM OLMADAN ASLA …


 

Hani bazı zamanlar bir kitap okumak isteriz.
Bizi oturduğumuz yerden alıp, hayatımızın zorlularından, düşüncelerimizden uzaklaştırsın.
Sadece hoş bir zaman geçirtsin, başka bir şey yapmasın…
Kitap bittiğin de ise dudağımızda küçük bir tebessüm kalsın.
Bunun dışında da bir beklentimiz olmasın kitaptan.
Ne yeni bir bilgi,
Ne yeni bir düşünce,
Ne de yeni bir bakış açısı…
Sadece küçük bir an bizi bize unuttursun.
İşte benim için böyle bir kitaptı, Popom Olmadan Asla.


Kendisini terk eden sevgilisinin, terk etme nedeni olarak kilolarını gören ve sevgilisini geri döndürmek için geçişti planlar yapan bir kızın öyküsü.
Hayattaki tüm sorunlarının çözümünü de kilo vermede arayanların öyküsü bir arada.
Belki de bir amanlar benim gibilerin hikâyesi, beklide bizim hikâyemiz.

Kitabı okurken tebessüm yüzümden eksik olmadı desem abartmış olmam, ama zaman zaman kahramanda kendimi de görmedim değil.
Hatta gülerken aynı ben ya ! Dediğimi bile hatırlıyorum.

Her bölüm sonunda da kahramanımızın kilo durumunu da takip ettik bu arada.
Sonun da kaç kilo olduğunu öğrenmek için ise kitabı okumanız lazım.

Sizde eğer benim gibi her şeyden kaçarken bir kitaba sığınmak isterseniz,
Bir tatil kitabı arıyorsanız keyifli bir seçim olacaktır Popom Olmadan Asla kitabı…





Devamını oku