Mim; Benin Bloğum ..

Sevgili Melisa'nın Tatil Günlüğü  beni mimlemiş.

Hoş bu mim aramızda küçük bir iletişim hatasına kurban gidiyordu ama neyse, buda bu postun tatlı bir anısı olarak kalacak ikimizin arasında. Değil mi Melisa?

Gelelim sorulara ve benim naçizane yanıtlarıma.

Blogunu açmaya nasıl karar verdin?

İyi bir blog okuyucusuydum bir zamanlar, okurken de özenirdim; Keşke benim olsa diye...

Yapabilir miyim, nasıl olur derken, bir gün gözümü karartım ve ... Soslu Badem doğdu.

Bu arada hala iyi bir blog okuyucuyum. 

Blog ismini nerden buldun? Beğeniyor musun?

Blogumu açtığımda en zorlandığım konu idi isim konusu. Beğendiğim tüm adlar alınmıştı. Aklıma da yeni bir şey gelmiyordu. Böyle bir zamanda dondurma yemek için gittiğim bir mekanda arkadaşım menüden buldu bu ismi. Ben her isme burun çeviriken, nedense bu ismi beğendim ve... 

Ama zaman zaman simini değiştirsem mi diye düşünmüyor değilim. Siz ne dersiniz bu konuda?

Hiç blog açtığın için pişmanlık duydun mu?

Hayır. 

Blogunun sevmediğin bir yanı var mı?

Yok, ancak devamlı nasıl daha güzel olur diye bir arayışım hep var. Sahi nasıl daha güzel olur veya sizin sevmediğiniz bir şey var mı bloggumda?

Hiç başkalarının bloguna özendin mi? ( Örnek aldın mı? da diyebiliriz)

Zaten blogger olmam bu kıskançlık, ay pardon özenti ile oldu.

Ben Blogumu sileceğim diyen bir bloggere ne derdin?

Keyfin bilir derdim, ama verdiğin emeğede yazık ediyorsun diye notta düşerdim.

Peki, kimleri mimliyorum derseniz;

Hasibe Cengiz 

Sevdanın Zillisi

Nehri Marifet Irmak  

Tabi ki mimi yapmak isteyen tüm blogger dostlarımı da mimliyorum...

Sevgiler...

💋

Devamını oku

Lr Karolina by Karolina Kurkova Winter Edition ...

 Bugün size, her kullandığımda bir çok kişinin bana parfümünüz nedir diye sorduğu bir kokuyu paylaşmak istiyorum. 

Lr Kometiğe ait Karolina by Karolina Kurkova'nın özel kış sezonu kokusu.

Sınırlı sayıda üretilmiş.

Katalogda ki deneme kısmında kokuyu deneyip beğenmiştim ama bu kadar güzel olacağını tahmin etmiyordum açıkçası ...

Siparişlerimin yanında bunu da bir alayım koku güzel deyip aldığım bir parfümdü,

ama gelince ve sıkınca hayran kaldım.

Orkide kokusu var ve de hafif bir portakal çiçeği kokusu.

Koku çok ağır bir koku olmasa da kış kokusu olduğundan baskın notaları mevcut.

ama dağılınca hiç ama hiç rahatsız etmiyor.

Ve çevremdeki herkes kokumu merak etmesini sağlayacak bir güzellik bırakıyor.

Ayrıca cildimde sürdüğüm yerlerde hafif bir ışıltı bırakıyor. 

Ama bu sebeplerde kıyafetime kullanamıyorum ki, bence tek olumsuz yanı bu.

Koku oldukça kalıcı, ki bu benim için önemli bir kriter.

Ben genellikle yanımda parfüm taşımam.

Evden çıkmadan sürdüğüm bütün gün kalması gerekir bende.

Çantam zaten yeteri kadar ağır...

Bu güzel kokuda zaten yeteri kadar kalıcı, yenileme gereksinimi duymuyorum.

Kokunun tanıtımında  ise;

Karolina by Karolina Kurkova Winter Edition; berrak ve sihirli bir parfüm. Portakal ve orkide ile arkasında ciltte hafif bir gümüş parlaklığı bırakan eşi benzeri olmayan ve duyulara dokunan parfüm kreasyonu.

Ciltte hafif ışıltı bırakır...

Kullanmadan önce lütfen çalkalayınız! denmekte...

Hayatınızdaki ışıltının hiç bitmemesi dileği ile,

Sevgiler...

💋

Not: Ben LR Bağımsız Satış ortağıyım.

Ancak bu paylaşımımı reklam amacı ile değil, gerçek düşüncelerimi paylaşmak adına yaptım. Bilginize...

Devamını oku

Kitap; Rüyanın Öte Yakası...

‘’ Her şey rüya görür. Şeklin, varlığın oyunları, madenin rüya görmesidir. Kayar kendi rüyalarını görür ve yeryüzü değişir… Ama zihin bilinçli hale geldiğinde, evrim ivme kazandığında, işte o zaman dikkatli olmamız gerekir. Dünyaya karşı özenli olmanız gerekir. Yolu yordamı öğrenmelisiniz. İşin püf noktalarını, sanatını, sınırlarını öğrenmelisiniz. Bilinçli bir zihin, bilerek ve özenle bütünün bir parçası olmalıdır_ tıpkı kayanın bilinçsiz olarak bütünün bir parçası olması gibi.’’

Herkes rüya görür. Peki ya bir gün rüyalarınız gerçek olsa? Hatta her rüyanızla gerçekliğin sürekli yeni baştan yaratsanız? Le Guin her zamanki usta anlatımı ve özgün bakış açısıyla bu soruya yanıt arıyor. Denklemin bir tarafında, gördüğü rüyalarla tüm insanlığın ve hatta evrenin kaderini değiştirmektedir gönülsüz bir kahraman, diğer tarafındaysa onun gücünü ‘’ faydalı işler ‘’ yapmak için kullanırken iktidar hırsına yenik düşen bir bilim adamı var. Gönülsüz kahraman omzundaki bu ağır yükten kurtulmak, herkes gibi dünyanın bir parçası olmak istiyor; bilim adamıysa bu olağanüstü yeteneği kullanıp daha iyi, daha ‘’ akılcı ‘’ bir dünyanın mimarı olmak.

Rüyanın Öteki Yakası, hayal gücünü kamçılayan olay örgüsü ve derin felsefi boyutuyla Le Guin severlerin ve fantastik edebiyat tutkunlarının kaçırılmaması gereken bir roman.

 Yine bir Le Guin Kitabı…

Yine nasıl okunup bittiği anlaşılmayan bir kitap…

Yine uykusun bir gece…

Ve yine bir pişmanlık; bu kitabı neden bu kadar geç okudum pişmanlığı…

 Le Guin kitaplarına olan ayrı bir düşkünlüğüm, hayranlığım vardır.

Yazarı geç keşfetmenin pişmanlığı yanında…

Bu kitapta aynı kaderi paylaştı benim kitap yolculuğumda.

İçindeki fantastik dünyada kaybolurken ben daha önce neden buralara gelmedim diye düşündüm.

Orr ile rüya görüp, Haber ile dünyayı şekillendirmeye çalışırken, gerçekliği değiştirmenin dünyayı daha iyi yer yapıp yapmayacağının yolculuğunda düşüncelere dalıp uzaylıların dünyayı işgaline şahit oldum.

Rüyalarında bayram edenler yasa uyanır.

Chuang Tzu

  Olay örgüsü ne kadar fantastik olsa da, aynı ölçü de içine çekiyor sizi. Ve kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. En azından bende öyle oldu. Ve her kitap severe rahatlıkla önerebileceğim bir roman sunuyor bize Le Guin.

Kitabın tanıtım yazısında yazılanlara tamamı ile katılıyorum. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir roman bu.

Ve kitap sever herkesin kütüphanesinde bir Le Guin kitabı olmalı.

Eğer daha önce yazarın kitaplarından birini okumadıysanız belki bu kitap ile başlayabilirsiniz.

Rüyalarımızın örte yakasında görüşmek dileği ile

Sevgiler…

Devamını oku

Ufak Bir Mutluluk Vermek İçin ... Send Kids The World ...

Bugün sizlerle bir farklı bir yazı paylaşmak istiyorum. Her zaman ki tanıtım yazılarından olmayan…

Bir İnternet sitesi, daha doğrusu bir kartpostalaşma sitesi tanıtmak istiyorum.

Ama bu kartpostalşma sitesinin kart alıcıları çok özeller, hepsi çocuk ve maalesef hepsi hasta olan çocuklar…
Bu küçük kardeşlerimize yalnız olmadıklarını göstermek için kartpostal yollamanıza aracılık eden bir site bugün tanıtmak istediğim.

Onlara kart yollayarak  küçük ama zor olan dünyalarında ufak bir tebessüm yaratmak isterseniz sizde benim gibi, yapmanız gerekenler çok basit;

Öncelikle sisteme üye oluyorsunuz.

Üye olmak çok kolay sadece mail adresiniz ile…

Daha sonra da kart göndermek istediğiniz çocuğu seçip adresini alıyorsunuz…

Bu kadar kolay ufak bir tebessüme yol açan yolda yürümek…

Sitenin bir hizmeti daha var, hasta olan çocukları da ekleyebiliyorsunuz…

Yalnız kart yollamadan önce mutlaka çocukların profilini okuyun, belki duymak istedikleri özel bir söz vardır... Ki sitede bunu özellikle belirtmiş.

Yalnız tek olumsuz yanı, bizim için sitenin İngilizce olması ancak sayfa çeviri kullanabilirsiniz eğer dil bilginiz de sıkıntı varsa.

Ben çocukların dini dilli ırkı olmadığına inanırım, hepsi bizim çocuklarımız bence…

Eğer sizde uzakta olan hasta çocuklarımıza yalnız olmadıklarını hissettirmek isterseniz bu siteye mutlaka üye olun …

Eğer bu yazıyı paylaşırsanız, kendim adına değil ama daha çok kişiye ulaşarak, kart alacak çocukların mutluluğunda bir payım olması adına çok ama çok sevinirim.

Üye olmak için Tık Tık ...

Sevgiler…

Not bundan sonra sitenin İngilizce tanıtımına yer vereceğim daha çok kişiye ulaşması adına;

Send Kids the World” was founded in November 2008 out of an unfortunate but hopeful diagnosis, awesome friendships and brainstorming with big hearted family members.  The idea began thanks to a good friend, Tom Gallagher.  Tom started sending my daughter, Hailey, diagnosed with ALL Leukemia in November 2006, postcards from all over the world as he traveled on business.  In addition, Tom gave Hailey’s name and address to coworkers and friends that spanned 3 continents and they began sending Hailey postcards as well.  The joy, surprise and happiness it brought to our entire family were truly incredible.  Checking the mailbox, reading the postcards, then locating the countries and states on the map became a family routine.  It gave us the opportunity to temporarily escape from our constant worry and fear by focusing on a brighter part of life. I thought about how great we felt and I wanted other families and children diagnosed with a life threatening disease or injury to experience the same thing.  So after discussing this with my husband Brian, my sister Susan and my friend Janine, we realized we could spread this joy to others. Thinking of the idea was easy, but creating a website to allow kids to receive these postcards was a difficult task. But whenever a postcard came with just a kind hello, we knew we had to make it happen.  With Janine's husband Patrick's help technical difficulties were mastered and so here we are and hopefully you realize the joy you can spread by choosing a name and dropping a postcard in the mail.  

go to the internet site tık tık ...

Devamını oku

Küçük Bir Alışverişin Ardından...

 Başlığı küçük bir alışverişi diye atsam da pek de öyle olmadı galiba. Bu hafta sonu indirimler ardı ardına gelince ve bende fırsat bu fırsat diyince, biraz ipin ucu kaçtı bende… 

Umarım aldıklarımı iyi günlerde kullanıp, güzel yorumlarımı sizlerle paylaşmak nasip olur diyerek bu hafta sonu ki zaiyatımı anlatmaya başlayayım;

Haftaya ilk olarak BİM in kozmetik indirimi ile başladım.

Nivea Yatıştırıcı Yüz Temizleme Köpüğünü banyoda ki yüz temizliğim için aldım. Fiyatı 8.5 Tl idi. Ürün hakkında kısa bir yorum yapmam gerekirse çok memnunum… Yazısını yakında yazmayı planlıyorum.

Diadermine Cilt Arındırıcı Peelingi de bir başla blogger arkadaşta yorumunu okumuştum ve almak için kafama yazmıştım. BİM’de fiyatı 8.45 Tl olunca kaçırmadım tabii… Bunu ürüne de küçük bir not: Memnunum…

Gelelim hafta sonu indiriminde neler yaptığıma; İlk önce Watson’a uğradım. Ve;

Rimel London Scandaleyes Flex; Benim eski favorilerimden. Bu sıralar kullandığım hiçbir rimelden memnun kalmayınca da bir nostalji yapmak istedim. Yazısı için tık tık… 

Fiyatı da 11 Tl.

Cabotine De Gres ; Bu koku yaz kokusu olsada almak isteim, beni mutlu eden bir koku çünkü. 

 Yazısı için tık tık…

Fiyatı 70 Tl.

Fa Aqua Deodorantlar ise belli bir tutarı geçene 4 Tl gibi bir fiyata satılıyordu. Alıp stok yaptım…

Gelelim esas felaket olan Gratis alışverişine;

Penti Natural Çoraplarını severek kullanıyorum 4.75 Tl düşünce kaçırmadım tabi.

Bee Beauty Strawberry Cupcake Shower Gel; severek kullanıyorum. Evdeki tam bitmek üzere iken yenisini 2.75 Tl aldım.

Loreal Siyah Saç Diplerinı Anında Kapatıcı Sprey; Tahminim  bu kışın favori ürünü olacak benim için.

 Fiyatı 15 Tl .

Bee Beauty Blush Eau De Parfum; Beni takip edenler bilir geçen indirimde almıştım bu parfümü. Bu sefer arkadaşıma aldım, ben de çok beğenip ısmarlamıştı çünkü. 

Fiyatı 15 Tl.

Bee Beauty Miss Dream  Eau De Parfum; Hem çantam için bir parfüm hem de yeni bir parfüm. 

Fiyatı 6Tl.

Bee Beauty Anti Aging Eye Cream; Göz altım için yeni bir şey denemek gerek dedim ve aldım. Fiyatı 20 Tl.

Pastel Pro Fashion; Neden, niçin aldım . Meçhul… Umarım kullanırım. 

Fiyatı 8 Tl

CreightionsFrizz No  Pürüsüzleştirici ve Parlatıcı Mucize Serum; Satış görevlisi dalgalı saçlar için çok tavsiye edince aldım. Umarım iyi gelir saçlarıma. 

Fiyatı 10 Tl.

 Son olarak da OXXO dan elbise aldım ama elbisenin bedeni büyük oldu, yani geri gidecek…

 Benim hafta sonu maceram böyleydi, her şeyin daha iyisi sizin olaması dileklerim ile;

Sevgiler…

Devamını oku

Bence Artık Hergün 10 Kasım...

Bence artık hergün 10 Kasım !

Bence artık her saat 09.05 !




Ama ben her güne 19 Mayıs sabahı gibi başlıyorum ...
Özledim ...

Devamını oku

Bee Beauty Micellar Makyaj Temizleme Suyu…

Makyaj temizleme sularını çok duysam, bloglarda bol bol yazılarını duysam da nedense bir türlü alıp kullanmamıştım.

Evde makyaj tem izleyicilerimin çok olması ve ürünleri bitirmeden bir yenisini almak istemediğimden dolayı bu serideki ürünleri bir türlü satın almamıştım.

En nihayetinde evde ki makyaj temizleme malzemelerimin stokları bitti ve yenisini alma zamanı geldi.

Alışveriş yaptığım zaman Gratisin indirim zamanı idi, rafların yağmalandığı bir dönemde bende o yağmacıların içinde makyaj temizleme suyu arayanlar bir garip bloggerdim.

Ama raflarda pek bir ürün kalmadığı için seçeneğim pek fazla yoktu. Tesadüf eseri bu ürünü gördüm, fiyatı da gayet uygun olunca satın aldım.  Markayı bilsem de daha önce hiçbir ürününü kullanmamıştım, denemek için bir başlangıç olur diye de düşündüm bu arada.

Ürün kullanma deneyimime gelince, ürün kötü bir ürün değil. Günlük, kalıcı makyaj ürünleri kullanmadığım, hafif makyaj yaptığımda makyajımı gayet güzel temizledi. Ürün tanıtımında durulamaya gerek yok dese de ben su kullanması sevdiğimden ürün kullanımından sona yüzümü de yıkamayı tercih etim. Bunu yapmam tamamı ile kişisel bir tercihtir, yoksa hakikaten bir durulanma ihtiyacı bırakmıyor ürün.

Ama kalıcı makyaj ürünlerini kullandığımda temizlemede aynı başarıyı sağlayamadı ek bir temizleyici daha kullanmak zorunda kaldım. Ki bence ürünün tek olumsuz yanı bu.

Cildim normalden kuruya bir yapısı olmasına karşın cildimde bir kurulukta yapmadı. Bu yönden de başarılı buldum.

Kısaca özetlemek gerekirse hafif makyaj yapan biri iseniz rahatlıkla tercih edebileceğiniz bir ürün.

Ancak makyaj yapan, özellikle kalıcı makyaj ürünleri kullanan biri iseniz size yetersiz gelen bir ürün olacaktır Bee Beauty Micellar Makyaj Temizleme Suyu.

Ürünün bir artısı da Paraben ve Parfüm içermemesi.

İndirim döneminde 7-8 TL’ ye aldım Bee Beauty Micellar Makyaj Temizleme Suyunu.

Ürünü genel olarak sevsem de, bittiğinde başka Makyaj Temizleme Sularını deneyeceğim büyük ihtimal ile.

Ürünle ilgili benim deneyimlerim bu kadar, peki ürün kedini nasıl anlatmış derseniz;

Bee Beauty Micellar Makyaj Temizleme Suyu yüz, göz ve dudakları tek bir hareketle, durulamaya gerek kalmadan temizler. İçeriğindeki Gliserin, Aloe Vera ve Salatalık Özleri ile makyajınızı temizlerken, cildinizi arındırır ve doğal nem dengesini korumaya yardımcı olur.

Kullanımı

Bee Beauty Micellar Makyaj Temizleme Suyunu bir pamuk yardımı ile yüzünüze, gözünüze ve dudaklarınıza ovalamadan nazikçe uygulayın.

Durulanmaya gerek yoktur.

Sevgiler…

Devamını oku

Mim; Beni Ne Mutlu Eder…

Sevgili blogger arkadaşım Ben Rujum ve Allığım beni bir mime davet etmişti; Beni Ne Mutlu Eder Mimine …

Bende bugün bu güzel davette icabet ediyorum. 

Seni Ne Mutlu Eder?

Bende bunun kesin bir cevabı yok, ruh halime bağlı her şey.

Ama bu sıralar mutlu olduğum anların bazılarını paylaşmak isterim…

Arkadaşlıklar

Bir dost ile yapılan içten bir sohbet, biraz hüzün bolca kahkahalı… ve de yanında bir kahve varsa; değmeyin keyfime…

Dikiş Dikmek

Bu sıralar yeni bir şeylerin öğrenme sürecini yaşıyorum, detaylarını blogumda paylaşacağım.

Şimdilik bu kadar bilgi yeter diyorum, takipte kalın...

Soslu Badem

Uzun zamandır, uğraşmaktan keyif aldığım bir şey bloğum. Ne yazsam, hangi sıra ile paylaşsam diye düşünmek, ve yazmak. Fotografları da halletik mi yazı hazır.

Ve işin en keyifli zamanı gelen yorumları cevaplamak…

Beni uzun zamandır mutlu eden bir şey blogger olmak…

Deniz

Deniz kenarında yürümek ve iyot kokusunu almak, birde martıların sesi…

Fotoğraf makinemde yanımdaysa değmeyin keyfime…

Örgü Örmek…

Uzun zamandır, örgü örmek keyif aldığım, stres attığım bir uğraş.

Çok zamanda arkadaşlarım örerim habersiz ve hediye ettiğimde ki yüzlerinde ki şaşkınlık ve mutluluk…

İşte beni mutlu eden şeylerden biri…

Bu güzel mimin cevapları bende bu kadar . 

Peki sen kimi mimledin dersen, işte şanslı bloggerler;

Deli Kızın Bohçası 

Kiraz Kahve

Blogluyorum

Devamını oku